Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP kurultayında usulsüzlük yapıldığına dair iddiaların bizzat parti içinden geldiğini belirterek, savcılığın soruşturmayı başlatmasının hukuki bir gereklilik olduğunu söyledi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP’nin Kasım 2023’te gerçekleştirdiği kurultayla ilgili başlatılan soruşturmanın, bizzat parti mensuplarının ortaya attığı usulsüzlük iddiaları üzerine açıldığını söyledi. Tunç, “Delegelerin maddi menfaat karşılığı oylarının alındığı iddiasını dile getirenler yine partililer oldu. Bu iddialar Siyasi Partiler Kanunu’na göre suç teşkil edebilir. Savcılık, somut delil tespit ederse soruşturma derinleşecektir” dedi.

Kılıçdaroğlu ve Akif Hamzaçebi’nin de şaibe söylentilerine dikkat çektiğini belirten Tunç, parti yönetiminin sessiz kalmasının eleştirildiğini ifade etti. Kurultay sürecinde hile yapıldığına dair iddiaların yargıya taşındığını vurgulayan Tunç, “İfade vermek isteyenler var. Sosyal medyada, plakalar ve belgeler üzerinden çeşitli iddialar dile getirildi. Eğer somut delil bulunursa bu bir ceza soruşturmasına dönüşecektir” diye konuştu.

CHP kurultayındaki usulsüzlük iddialarının parti içinden geldiğini belirten Tunç, şöyle devam etti: 

“CHP’nin 2023 Kasım’ındaki kurultayı sonrası dedikodu başladı. Bu iddiaları ortaya atanlar da CHP mensubuydu. Bursa’da başvuru olunca savcılık, Ankara’ya dosyayı gönderdi. Ankara savcılığı Ocak’ta başlattı soruşturmayı. Kılıçdaroğlu’nun TV programından sonra gündeme oturdu. Akif Hamzaçebi’nin de bir beyanı oldu. Susmalarını eleştirdiler. Buna bir cevap vermeleri gerektiğini söylediler. Kılıçdaroğlu ve Hamzaçebi değil birçok kişi dile getirdi. Delegelerin maddi menfaat karşılığı oylarının alındığı iddiasını dile getirdiler. Bunun suç teşkil edeceğini gösteren mevzuat var. Partililer tarafından iddialar ortaya atılınca savcılığın bunu değerlendirmesi gerekir. Soruşturmada somut delil elde edilirse soruşturma devam eder. Parti yönetiminin manidar olduğu eleştirisi sonrası onların da ifadesine başvurulması için savcılık tebligat çıkardı. İfade verip vermemeleri, cumhuriyet başsavcılığı karar verecek.

”BU CEZA SORUŞTURMASI”

Kılıçdaroğlu’nun avukatı da gerekli açıklamayı yaptı. Şaibe iddialarına karşı cevap verilmesi gerektiğini söyledi. Kongredeki şaibe iddialarını dile getirerek araştırma yapılması, yönetimin susmasının sorun teşkil edeceğini söylüyor. Kamuoyunun malumu; CHP’nin kurultayı ile ilgili başlatılan soruşturma tamamen kendilerinin ortaya çıkardığı iddiaları. Bu iddiaların ortaya çıkarılması için başlatılan bir soruşturma bu. İfade vermek istiyorum diyenler var, sosyal medyada iddialarda bulunan, araç plakalarına varana kadar, nereden ne alındığına kadar iddialar var. Varsa somut delil savcılık soruşturmayı derinleştirebilir. Siyasi partiler kanununda hile karıştıranlar için ceza getiriyor. Somut delil tespit edilirse bu bir ceza soruşturmasıdır. Parti kongresi ile ilgili süreç bunun iptal gerektirdiğine dair ayrı bir yargılama gerektirir.

Sadece Kılıçdaroğlu ile Hamzaçebi değil, birçok partili şaibe söylentilerini dile getirdiler. Bu iddialar, Siyasi Partiler Kanunu’nun 112’nci maddesine baktığımız zaman, bu tür davranışların suç teşkil edeceğini gösteren mevzuatımız var. Bu mevzuat karşısında, bu iddialar da sürekli yayınlaştığında, partililer tarafından bir takım iddialar ortaya atıldığında, başsavcılığın bu iddiaları değerlendirmesi gerekir. Somut delil elde edilirse, bu noktada soruşturma devam eder ve yargı kararını verir.”

İMAMOĞLU’NA AÇILAN SORUŞTURMALARLA İLGİLİ KONUŞTU 

İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na açılan soruşturmaları değerlendiren Bakan Tunç, şunları söyledi: 

“Burada siyasi dava eleştirisinin ötesinde yargıya yakışıksız ifadeler var. Yargı sopası dedi sayın özel. Yargıya tehdide varan sözler oldu bu doğru değil. Yargı yetkisi Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır, herkes kanun önünde eşittir. Herkes kanun önünde eşittir. 138. maddemiz var Anayasa’da. Devam eden soruşturmaya yönelik kimsenin yargıyı etkileyemeyeceğine yönelik. Hatta tavsiye ve telkinde bulunamayacağına yönelik madde bu. Soruşturmaların, soruşturma neticesinde suç var mı? Bunun sonucunda yargı kararını verecek. Bu davalarla ilgili yargı mensuplarını etkilemeye yönelik tehditkar ifadeler kullanırsanız bu doğru olmaz. Seyyar giotin gibi ifade kullanılınca bunda kimsenin susmasını bekleyemeyiz. Hakkında devam eden YSK üyelerine yönelik soruşturma devam ediyor. Davaya bakan hakim başka ile atanarak sürgün edildi denildi. o davada, tayini çıkan hakimle ilgili reddi hakim talebinde bulundular, ama hakim tayin edilince bu kez niye sürgün ettiniz dediler. Bırakalım yargı işini yapsın. En doğru kararı elbette yargı verecektir. Bunun itiraz süreçleri olacaktır. Bu süreçleri beklemeden bu tür yakışıksız ifadeler doğru değil. Yargı mensubuna ‘Senin çürümüş’ derseniz burada yargının susmasını, işlem yapmasını bekleyemezseniz.”

CHP’Lİ BELEDİYELERE KENT UZLAŞISI” OPERASYONU

Tunç, CHP’li belediyelere açılan “Kent Uzlaşısı operasyonu”na dair ise şu değerlendirmeleri yaptı: 

“Burada İstanbul Başsavcılığı’nın soruşturması söz konusu. HDK çatı yapılanması ile ilgili soruşturma var. Terör örgütü mensupları ile irtibatlarının olduğu iddiaları söz konusu. 2 belediye başkan yardımcısı ve 7 belediye meclis üyesi var. Burada soruşturmaları farklı şekilde nitelendirmek doğru değil. Hep beraber soruşturma sonucunu bekleyeceğiz. Onlar kendi savunmalarını yapacaktır. Davaya dönen süreç olursa bu kamuoyu tarafından şeffaf şekilde görülecektir. Şu anda gizli yürütülen bir soruşturma var. Gözaltı kararı verilince dosya ile ilgili bilgi sahibi olmadan bu bir siyasi davadır demek doğru değil. O kişilerle ilgili terör bağlantısı olup olmadığını ortaya çıkaracak hakimlerimizdir.”